18 Aralık 2011 Pazar

Cuma gün çok ilginç bi araba gördüm. Araba bildiğiniz araba ama dört tarafıda rengarenk, farklı ebat ve şekillerde postitler yapıştırılmış. Bilmiyorum o an niçin yanına gidip bakmadım. ya düşünsenize ne güzel bi hediye aslında; birinin doğum günü herhalde ve arkadaşları postitlere içinden gelenleri yazıp yapıştırmışlar. Bi kaç tane olsa belki öyle güzel öyle şeker görünmezdi gözüme. Fotoğraf makinesi (ki çok severim foto çekmeyi) evde durunca ne işe yarıyorsa böyle ilginç durumları çekemedikten sonra. Neyse yeni bir kararla artık yanımda taşıycam inş. Bu yazıyı neden yazdım. Beklentisiz olmak. Uzun süredir kafamda dört dönüyor bu konu tam bir karara varabilmiş değilim aslında. Genelde kadınlar çok yapar bunu, anne yavrusunu içinde büyütür de hani 9 ay sonra bekler ya artık gelmesini, ister ya onu kucaklamayı. İşte kadınlar da böyle herşeye rağmen uslanmadan akıllanmadan beklerler. Bir türlü başaramayız beklentisiz olmayı. (Olmalımıyız o da ayrı bi konu dedim ya bu konuda hamım daha.) Elbette her yaptığımız işi Allah rızası için yapmalıyız(cık cık cık ne kötü bir durum düşünsenize iyilik, hayır denen şey kalmaz Allah korusun Dünyada(bizde marsa gideriz o zaman :) ) )  İyilik yap denize at balık bilmezse Halık bilir, buna inancım sonsuz ama benim içinden çıkamadığım konu mesela birine gülümsüyorsunuz, 1 gün, 2 gün, 3 gün ama yok karşıdaki kişi hep somurtkan. İşte o zaman sizin de onun gibi olmanız mukadderdir(ne demekse bu kelime cuk oturdu ama sanki :). Burda tabi Ummaki üzülmeyesin lafı çıkıyor meydana. Mesele gülümsemek meselesi değil tabiki ama bu konuda duygusal olduğum bi gün bu yazıya devam edeyim en iyisi..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder